Bu yazımı bana sıkça gelen konu olan değer üzerine yazmak istedim.
Değer özgüvenin olumlu, değersizlik ise olumsuz yansıması olarak karşımıza çıkar. Değersizlik inancı özgüvende oluşan bir travmanın sonucudur.
Tüm insanlar kendini değerli görmek isterler. Ancak dünyadaki çoğu insan yaşamlarında bunu başaramazlar.
Varoluşumuz ile birlikte yaşama değerli başlarız. Zaman ilerledikçe bu inanç kendini değersizliğe dönüştürmektedir. Aslında arayışımız tamamen kendimizi değerli görmek üzerinedir. Bu değeri görmek için çok çabalarız.
Kendimize veremediğimiz değeri başkasından beklemek önceliğimiz olur. Göremediğimizde ise büyük hayal kırıklıkları oluşur içimizde. Örneğin, bir insana çok değer verir ve büyük fedakarlıklar yaparız. Aynı değeri görememek bizi öfkeye, kin gütmeye ve kızgınlığa götürür.
Bazı insanlarda kendine veremediği değeri konuma ve maddiyata verir. Onlar kendi içlerinde o kadar değersizlerdir ki, karşısındaki insanı aşağılayarak değerini arttırmaya çalışırlar. Benim evim var, senin yok kıyaslamaları, ben şu kadar kazanıyorum ya sen? , ben bilmem hangi kurumsal yapıda müdürüm, sen nesin ki gibi konuşmalar yaparak kendini üst göstermeye çalışırlar. Ancak sadece çalışırlar çünkü kendi içlerindeki, değersizliği biliyorlardır.
Her ne olursa olsun, kendimize hak ettiğimiz değeri vermeliyiz. Ne insanları küçük görerek, aşağılayarak değer elde edelim, ne de üst görerek değersizlik yaşayalım.
Hepimiz varoluşun bir parçasıyız ve değerliyiz.