Bu başlıktan çoğunuzun hoşlanmadığını biliyorum. Pazar günü bu saatlerde tatil modu yerini “eyvah yarın iş var” düşüncesine bırakıyor.
Uzağa gitmeme gerek yok kendimden bilirim Kurumsal firmalarda çalıştığım dönemde Pazar geceleri uyku uyuyamazdım. Kurumsal yapının gereksiz koşturması, iş yükünün ağırlığı ve etrafında samimi olmayan (kendi olmayan) bir sürü insanla muhatap olmak vardı. Canım gerçekten çok sıkılıyordu ve uyku tutmuyordu. İşe zoraki gitme beni hırpalıyordu. Pazartesi kalk ve istemediğin bir işe git ve bir yığın insanın ego savaşını izle. Yöneticiye yalakalık yapan, terfi almak için kılıktan kılığa girenler vs vs.
İş hayatında olanlar bu anlattıklarımın hepsini yaşıyorlar. Kim bilir belki canınız Pazartesini düşünmekten dolayı iyiden iyiye sıkılmaya başlamıştır. Şu an zihninizden hangi düşünceler geçiyor. Eğer olumlu ise devam edin değilse acilen işinizle ilgili çözüme gidin.
Çünkü her Pazar zihninizde aynı düşünceler dolanıyor.
Koşturmanız başladı mı ?
Kıyafet hazırlama, ütü yapma, oje yenileme, traş olma vs vs… tümü ertesi güne hem de istenmeyen işe hazırlık.
Bir çoğunuzun bu durumda olduğunu biliyorum. Huzursuz ve mutsuz bir iş yaşamında verimli de olunmaz.
Bana göre pazartesi sendromu yoktur sevilmeyen ve istenmeyen iş vardır.
Eğer işinize yataktan sürüne sürüne kalkıp gidiyorsanız, stresine Pazar gününden giriyorsanız problem büyük demektir.
Artık bıkma durumuna gelmişseniz önerim kendinizi gerçekleştireceğiniz ne ise onu yapın. Düşünün ve eyleme geçin. Bir yandan çalışıp para kazanıp hayatınızı idame ettirirken bir yandan da kendinizi gerçekleştireceğiniz kalbinizden gelen iş için adımlar atın. Çok geç değil.
Her Pazar bu kabusu yaşamaktansa kendinizle ilgili adım atın. Odaklanın sadece. Bir süre sonra göreceksiniz ki hem sevdiğiniz işi yapıyorsunuz hem kazancınız var hem de çalışıyor gibi hissetmiyorsunuz.
Ben başardım, sizler de başarabilirsiniz.